7/24 ONLINE SİPARİŞ
Gösterişli çiçeklere sahip, hem şık hem de bakımı kolay bir sukulent arıyorsanız kalanşo çiçeği tam size göre. Canlı renkleri ve uzun süre tazeliğini koruyan çiçekleriyle gününüzü aydınlatan bu hoş salon çiçeği, her ortama uyum sağlayabilir. İster evinizde ister ofisinizde rahatlıkla bakabileceğiniz bu çiçek, ayrıca pek çok özel güne uygun bir hediye seçeneğidir.
Pek çok bitki türünde olduğu gibi, kalanşo çiçeği bakımı için de bazı püf noktalarına ihtiyaç duyulur. Kalanşo çiçeği bakımı nasıl yapılır? Kalanşo çiçeği neden çiçek açmaz? Bu sorular sizi korkutmasın. Evinizin havasını bir anda değiştirecek bu güzel çiçekle ilgili bilmeniz gereken her şey bu yazıda!
Bu bitkinin hikayesi Asya, Afrika ve Madagaskar’ın tropikal bölgelerinde başlar, Avrupa kıtasına ulaşması ise 20. Yüzyılı bulur. Çiçek ilk defa 1763 yılında botanik bilimci Michel Adanson tarafından keşfedilir. 1927 yılında Alman bir tohum tüccarı kalanşo ile tanışır ve onu Paris halkı ile tanıştırır. Bu zarif çiçek o günden itibaren, Paris başta olmak üzere pek çok Avrupa şehrinde bir iç mekan bitkisi olarak popülerlik kazanmaya başlar. Danimarkalı ve Hollandalı çiçek yetiştiricilerinin de bu güzel çiçeği keşfetmesi ve çoğaltması ile kalanşo çiçeği, 1980’lerden itibaren uluslararası bir üne kavuşur. Hatta bu çiçek, günümüzün en popüler saksı çiçeklerinden bir tanesidir.
Kalanşo çiçeği aynı zamanda uzaya çıkan ilk çiçekler arasında yer alır. Çiçek, 1971 yılında Sovyet uzay istasyonu Salyut 1’e astronotların modunu yükseltmek için gönderilmiştir. Çiçek ayrıca Çin yeni yılının da sembollerinden bir tanesidir. Yeni yılda bolluk ve bereket getireceği inancıyla sokaklar bu çiçek ile süslenir. Çiçeğin bilinen faydaları arasında enfeksiyon ve romatizmaya iyi gelmesi de yer alır. Ayrıca kanser tedavisinde de kullanılan kalanşonun kanserli hücrelerin gelişmesi ve çoğalmasına engel olduğu bilinir.
Kalanşo kelimesi, Çincede düşüp büyümek anlamına gelen “Kalan Chau” sözcüğünden gelir. Eşleşmeden üreyen bir bitki olması sebebiyle bu isim kalanşo çiçeğine uygundur. Bu zarif çiçek, dayanıklılığı ve hiç bitmeyen sevgiyi sembolize eder. Çiçek aynı zamanda bolluğun ve zenginliğin de sembolüdür.
Kalanşo çiçeği bulunduğu mekanlara kattığı pozitif enerji ve zahmetsiz bakımı ile en ideal salon çiçeklerinden bir tanesidir. Bol ve doğal ışığa ihtiyaç duyar. Orta ya da yüksek aydınlığa sahip bir ortam, gün ışığını seven bu çiçekler için idealdir. Doğrudan gün ışığı alan pencere önlerinden uzak tutarak, çiçeğinizin kurumasının ya da yanmasının önüne geçebilirsiniz. Çiçeğinizin ne kadar gün ışığı almasını sağlarsanız, çiçeğiniz o kadar güzel görünecektir. Düşük ışığa sahip ortamlarda goncalar açılmayabilir ve yapraklar zayıflayabilir. Eğer kalanşonuzu loş bir ortamda tutacaksanız, çiçek açmış ve olgun bir kalanşo tercih etmelisiniz.
Kalanşo çiçeği sanılanın aksine bir sukulent türüdür ve yapraklarında ya da dallarında su depolar. Bu sebeple fazla sulama yapmamak ve toprağın sürekli ıslak olmaması önemlidir. Bu ayarı tutturmak için çiçeğinizi iyice sulayıp, tamamen kurumasını ve suyun süzülmesini bekledikten sonra bir sonraki sulamayı yapabilirsiniz. Bu süreç ortalama 2 haftada bir tekrarlanır. Zaman aralığı, sıcaklık ve ışık durumuna göre değişiklik gösterebilir. Eğer sık sık çiçek sulamayı unutan biriyseniz kalanşo sizi hayal kırıklığına uğratmaz ve kolay kolay susuzluk belirtileri göstermez.
Kalanşo çiçeğine en uygun toprak, iyi süzülmüş (yüksek drenajlı) topraktır. Fazla nem tutmayan bir toprak karışımı çiçeğiniz için en idealidir. Yarı yarıya saksı toprağı ve kaktüs toprağı karışımı yeterli olur. Uygun bir drenaj oluşturmak için, aşırı nemli ortamlardan kaçınabilir ya da toprağa bir miktar kil karıştırabilirsiniz.
Pek çok çiçekli bitki gibi kalanşo da gübreye ihtiyaç duyabilir. Özellikle de çiçek açma zamanlarında, bahar ve yaz aylarında, ayda bir kez dengeli bir gübre kullanımı çiçeğinize fayda sağlar. Eğer kalanşonuz çiçeklenme konusunda potansiyeline ulaşamıyorsa, potasyum içeren bir gübre işinize yarar. Böylece çiçeğiniz daha fazla tomurcuklanır.
Kalanşo çiçeği çoğaltma işlemi çeşitli yöntemlerle yapılabilir. Çoğaltma için en uzun yol, tohumdan çoğaltmadır. Eğer çiçeğinizi kolayca ikiye ya da üçe ayırabiliyorsanız, bölme yöntemiyle de çoğaltabilirsiniz. Hatta bazı bitkiler, bir saksıda birkaç bitki bir arada bulunur, dolayısıyla bölmek oldukça kolaydır.
Çoğaltma yöntemlerinden bir tanesi de, dalları keserek yeni bir saksıya ekmektir. 10-12 cm uzunluğunda bir dalı keserek bir iki hafta boyunca kesik bölgenin kurumasını bekleyebilirsiniz. Ardından sukulent ve kaktüs toprağı karışımına ektiğiniz dallar, yaklaşık 3 hafta içerisinde köklenecektir. Tüm bu yöntemler bahar ve yaz aylarında uygulanmalıdır. Ayrıca bitkiniz çiçeklenirken çoğaltma yapmamaya dikkat etmeniz gerekir.
Çiçekli kısımlarda kuruma görülmeye başladıysa, bu kısımları kesmeniz gerekir. Eğer ölmüş ve kurumuş çiçeklerden kurtulmazsanız, çiçeğinizin yeni tomurcuk üretmesine de engel olursunuz. Bu işlemi, kuru ve ölü çiçekleri elinizle kopararak gerçekleştirebilirsiniz. Ancak ölü ve hasarlı dalları ve kökleri budamak için daha farklı bir yol izlemeniz gerekir.
Kalanşo budama işlemi çiçek dallarının kesilmesi ile gerçekleştirilir. Böylece çiçeğiniz hem daha fazla çiçek üretir hem de daha geniş yapraklara sahip olur. Temiz ve keskin bir budama makası, bitkinizin budama sırasında hasar görmesine engeller. Budama makasınızı ayrıca sıcak su ile dezenfekte ederek bitkinize hastalık bulaşması ihtimalinin önüne geçebilirsiniz.
Kalanşonun bu kadar popüler olmasının en önemli sebebi, bol ve gösterişli çiçekleridir. Çiçekler, bahar ve yaz aylarında tekrar tekrar açabilir. Bitkinizin çiçek açmadığını fark ettiğinizde aklınıza kalanşo çiçeği neden çiçek açmaz sorusu gelebilir. Bu sorunun cevabı şartlara göre değişiklik gösterebilir. Evde bakılan kalanşolar, ihtiyaç duydukları karanlığa erişemeyebilir. Çiçeğinizin sağlıklı olması ve çiçek açabilmesi için günde ortalama 12 saat karanlıkta kalması gerekir. Yaklaşık 8 hafta boyunca her gece karanlıkta bırakılan bitkiler, bir süre sonra tomurcuklanmaya başlar. Ayrıca fazla sulama da bitkinizin çiçek açmamasına sebep olabilir.
Bu gösterişli çiçeğin en güzel tarafı, sukulentlere özgü etli yapraklarıdır. Bu yapraklar kaktüs gibi davranır ve su depolar. Peki kalanşo çiçeğinin yaprakları neden yumuşar? Kalanşo çiçeğinin yapraklarının yumuşamasına sebep olan iki şey vardır. Fazla sulama ve düşük ısı. Düşük sıcaklıklara hasassiyet gösteren bu bitkinin yaprakları soğuk havalarda yumuşayabilir. Ayrıca fazla sulama da yapraklarda aşırı su birikmesine ve yumuşamaya neden olur. Yapraklarda yumuşama fark ettiğinizde, çiçeklenme döneminin bitmesini bekledikten sonra yumuşak ve çürük dalları budayabilirsiniz.
Ne yazık ki kalanşo çiçeği, özellikle kedi ve köpekler için oldukça zehirlidir. Yapraklar ve çiçekler, bufadienolide denen bir kimyasal bileşen içerir. Bitkinin bir hayvan tarafından sindirilmesi kusma, ishal ve kalp ritmi bozukluğu gibi zehirlenme belirtilerine sebep olabilir. Bu sebeple kalanşoyu evcil hayvanınızın ulaşamayacağı bir yerde tutmanız ve evcil hayvanınızın bitkinizden yediğini düşünürseniz acilen bir veterinere ulaşmanız gerekir.
